Covid illetinin perde arkasındaki sırlar hala çözülmeyi bekleyedursun, insanlar yeni dünya düzeninde yaşamaya alıştılar ya da yaşamayı kanıksadılar ya da kanıksamış görünüyorlar. Diğer taraftan çemberin daraldığını da içten içe herkes biliyor, hissediyor ve duydukları hiçbir vaka haberi artık enterasan gelmiyordu. Hatta ve hatta o kadar kanıksamıştık ki kendimiz bile pozitif çıksak çok sıradan karşılar hale gelmiştik, girizgahtan anlaşıldığı üzere biz de nasibimizi aldık ve covid pozitif liler kervanına katıldık.
Covid ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım, tüm hastalara acil şifalar diler, hasta olmayan ya da taşıyıcılığının farkında olmayanlara da dikkati, tedbirleri elden bırakmamalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Mümkün mertebe fiziksel izolasyona uygun hareket edelim.
Covid’i nispeten ayakta sağlıklı geçirenler için bile görece zorlu bir karantina dönemi var, özellikle benim gibi günümüz şehir hayatı için geniş sayılabilecek bir aileniz varsa, kızım, oğlum, eşim ve bakıcımız aynı evi kesintisiz olarak birlikte paylaşacağız.
Bu krizi, çocuklarla her gün yarım saatlik şiir okuma seansı oluşturma fırsatına çevirdim. Aslında hem çocukların kelime dağarcığı ve konuşma ahenklerine hem de benim kelime dağarcığım ve konuşma ahengime inanılmaz pozitif etkisi olduğu için zaman zaman bunu uyguluyorduk. Bu sefer daha yoğun bi programa tabi olacağız.
Bu yazıda, asıl vurgulamak istediğim husus ömür ve bir ömre sığdırılanlar. Verimli olarak ve sadece bize ait olan zamanımız ne kadar ? 100 yıllık ömrün 10 yılı mı ? Çok mu kötümser bir yaklaşım ? Yoksa biraz düşünüp ince bi hesaplama yaptıktan sonra ne kadar da iyimser olduğu mu anlaşılıyor ?
Sonuçta günümüz dünyasında etrafımız zaman emiciler, zaman öldürücülerle çevrili, onlarla mücadele etmek onlardan sıyrılmak hiç de kolay bi savaş değil ancak daha önce derinlemesine irdelediğimiz savaşçının ölüm bilincinde olduğu gibi her an her şekilde karşılaşabileceğimiz ölüm gerçeği orada öylece dururken, zamanımızı doğru kullanmak ya da kullanmamak da hepimizin elinde. Yeter ki bu konuda bize çeki düzen verecek bir pusulamız olsun ki bu noktada ölümden daha güçlü şaşmaz ve sapmaz bir pusula ben bilmiyorum.
Tanımayanlar bu yazıyı covid psikolojisi ile kaleme aldığım yanılsamasına düşeceklerdir belki de haklıdırlar ancak bu bilinç halinin coivdden çok daha öncelere 2 yaşına kadar geriye uzandığını bilenler bilir.
İyi bir hayat yaşamak için üç ön şart vardır, bunlardan ikisi serbest zaman ve serbest maddi kaynaktır ama daha önemli bir şart vardır ki o da bilinçsel farkındalıktır. Farkındalık olmadan diğer şartların olması hiçbir anlam taşımamaktadır. Ne demek istiyorum serbest zaman dediğimiz mevzu çok değerli detayına girecek olursak 24 saatin 8 saatini uyuyan 2 saatini yemek yiyen, 3 saatini trafikte harcayan, 1 saatini banyo tuvalette harcayan, 8 saatini istemediği sevmediği bir işte harcayan bir kişinin geriye sadece 2 saati kalıyor. Bu 2 saati de netflix’de dizi izleyip, instagramda suni hayatları takip edip, masterchief’de kimin eleneceğine harcayınca aslında geriye ne kalıyor ? Haftasonu mu ? Yıllık izinler mi ?
Bu yazı da neyi paylaşacağım, son 200 yılımıza damga vuran büyük şairlerimizin bazılarının isimlerini, doğum ve ölüm tarihlerini paylaşacağım. Tabi ki mevzu sadece şairler değil, nice büyük bilim adamları, kaşifler, devlet adamları, sanatçıları da anmak gerekiyor ancak ben bu yazıya kısıt getirerek sadece şairlerimizden ilerleyeceğim ve soracağım sizlere bu kısacık ömürlere ne büyük hayatlar sığdırmışlar ya siz yarın toprak olacak faniler bu kocaman ömürlerinize ne kadarlık hayatlar sığdırıyorsunuz ?
Otobiyografi, biyografi okumak güzeldir, bazı hayatların nasıl yaşandığına dair detayları inceleyelim.
Bu yazıya ilham olan büyük şairimiz Ataol Behramoğlu’nun bir şiirinde dediği gibi “ … yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına çünkü ömür dediğimiz şey hayata sunulmuş bir armağandır ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana…”
Bazı önemli şairlerimiz isimleri, ölüm ve doğum tarihleri
Referans kaynağımız, Ataol Behramoğlu’nun Modern Türk Şiirinin iki yüzyılı, Büyük Türk Şiiri Antolojisi kitabıdır.
| Şairlerimiz | Ölüm Tarihi | Doğum Tarihi | Ömür |
| Şinasi | 1871 | 1826 | 45 |
| Namık Kemal | 1888 | 1840 | 48 |
| Tevfik Fikret | 1915 | 1867 | 48 |
| Ziya Gökalp | 1924 | 1876 | 48 |
| Ahmet Haşim | 1933 | 1884 | 49 |
| Kemalettin Kamu | 1948 | 1901 | 47 |
| Sabahattin Ali | 1948 | 1907 | 41 |
| Cahit Sıtkı Tarancı | 1956 | 1910 | 46 |
| Orhan Veli Kanık | 1950 | 1914 | 36 |
| Hasan Basri Alp | 1945 | 1912 | 33 |
| Cahit Zarifoğlu | 1987 | 1940 | 47 |
| Arkadaş Zekai Özger | 1973 | 1948 | 25 |
| Ortalama | 43 |
Singursu Serus 